4 Temmuz 2017 Salı

Yazın Favori Dizisi - KALP ATIŞI

Her yaz başı olduğu gibi "ne izlesem acaba?" sorunsalına bu sene de devam. Önceleri vakit geçsin diye izliyordum ama, artık zengin-yakışıklı-ukala erkek ve fakir-şapşal-sakar kız aşklarının konu edindiği dizilerden sıkıldığımı farkettim. Uyduruk komedi dizileride alerji yapıyor resmen izleyemiyorum. :D 


Bu arayış içerisinde gözüm "kalp atışı" dizisine takıldı. Fragmanını izlediğim zaman biraz arada kaldım. Doktorluk üzerine olan tüm dizileri severim ama bu bizi biraz yapmacık geldi özellikle dövüş sahneleri. Ama öte yandan da Gökhan Alkan karizması gibi bir gerçeğide es geçemezdim. Hadi dedim bir bölüm izlemekten ne çıkar ki, kötüyse devam etmem diye. Bir izledim ki ilk bölümü; hiç abartmıyorum dizi çok güzel aman tanrım diye mutluluktan ağlayacaktım. (Hemde dövüş sahnelerine rağmen.)

   
     

Diziyle ilgili bilgilere gelecek olursak; dizi yukarıda görselini görmüş olduğunuz kore dizisi "doctors" dan uyarlama. İtiraf etmeliyim ki  uyarlama olmasıda diziye karşı önyargılı bakmamı sağladı. Ama benzer konuların işlendiği dizileri izlemektense, Türkler daha özgün konular bulana kadar uyarlama dizileri izlemek daha iyi.



Başrollerde Gökhan Alkan ve Öykü Karayel var. Bence başroldeki çiftin uyumu dizinin tutabilmesi için çok önemli. O ikili tuttuğu zaman dizide mutlaka tutuyor. Ben Gökhan-Öykü ikilisini çok yakıştırdım. Bunun yanısıra ilk bölümde benim çok sevdiğim Rüçhan Çalışkur gibi usta bir ismi de gördük. (Keşke daha fazla görseydik.) Dizide beni rahatsız eden tek şey başroldeki Eylül karakterinin erkek kadın demeden herkesi çekirdek çitler gibi dövmesi. Biraz saçma gelmedi değil. Onun dışında ben rahatsız olmadım ama Eylül ile Ali Asaf arasondaki öğretmen-öğrenci ilişkisinin kötü örnek olduğunu söyleyenler var. 



Ben kore versiyonunu izlemedim o yüzden karşılaştırma yapamıyorum ama Türk versiyonunu daha başarılı bulanlarda mevcut. Mutlaka bir şans verilmesi gerektiğini düşündüğüm dizilerden.:)


5 Nisan 2017 Çarşamba

BİR DERVİŞ ZAİM KLASİĞİ- FİLLER VE ÇİMEN

Belki hatırlarsınız. Neredeyse bir sene önce bir yazı yazmıştım tatilde izleyeceğim filmler diye. Üzerinden bu kadar çok zaman geçmişken filmlerden de artık bahsedeyim dedim. Bahsedeceğim ilk film Filler ve Çimen olacak.

2000 yapımı filmi Derviş Zaim yazıp yönetiyor. İmdb puanı:7.2 hiç fena değil.  Derviş Zaim'in filmini izleyenler bilir. Çoğu filminde bir mesaj verir. Yani filmlerinin bir ana fikri vardır. Bu filmin ana fikride "Filler tepişirken olan çimene olur"... Konuda zaten bu cümlenin etrafında döndülmeye çalışılmış. Kardeşi için bişeyler yapmaya çalışan maraton koşucusu Havva Adem, olayların içine çekiliverir ve olan onlara olur. 


Filmin kadrosu çok zengin belkide bana filmi sevdiren en güzel unsur. Özelliklede Sanem Çelik'in olması bana filmi direk izlettiren neden. Kadın resmen filmde hiç birşey yapmadan muhteşem bir oyunculuk sergilemiş. Bunun yanı sıra Ali Sürmeli, Bülent Kayabaş, Haluk Bilginer, Taner Barlas gibi isimleride görmekteyiz. 


Film çıktığı sene çok ödül aldı. Sanem Çelikle en iyi kadın oyunu, Ali Sürmeliyle en iyi yardımcı erkek oyuncu en iyi yönetmen, en iyi, film gibi.... Ama dikkat çekici bir nokta var o sene Altın portakal ödüllerinde en çok ödül alan film olmuş ama bir tek en iyi film ödülünü alamamış. Söylenenlere göre en iyi film ödülünü filler ve çimene vermeye korkmuşlar. Ne kadar doğru tartışılır.

Son olarak ben filmi sevdim mi düşüncelerim nasıl diye sorarsanız; sırf Sanem Çelik'in oyunculuğu için bir daha izlerim. Özellikle ebru sahnelerini. Ama film herşeyi anlatmaya çalışıp hiç birşey anlatamamış gibi o yüzden sevip sevmemek konusunda kararsız kaldım.  10 üzerinden 6 veriyorum :D 

26 Şubat 2017 Pazar

YENİ KEŞFİMİZ- YALÇIN HAFIZOĞLU

Bayadır yazmıyorum ama yeni keşfimden bahsetmesem olmaz. İlk gördüğüm adan itibaren oha lan!, nerden çıktı bu çocuk!, sen nesin lan! yorumlarımı yaptırtan insan evladı Huzurlanızdaaa Yalçınn Hafızoğlu. Belki tanıyanınız benim gibi çok seveniniz vardır. Çıkaramayanlara edho ve Hızır Ali desem. :) 
Yalçın Hafızoğlu 9 Ocak 89 doğumlu çevre mühendizi, baterist ve dizi oyuncusu. Kocaeli Üniversitesinde çevre mühendisliği okuyan Yalçın, okuduğu bölümün kensine çok hitap etmediğini düşünmüş olacak ki Yücel Berrak'tan bateri dersleri alıyor. Oyunculuk alanında da kendini geliştirmek isteyip Südea Çil, Deniz Erdem, Berna Adıgüzel, Nazan Koçaktan oyunculuk eğitim alıyor. Onu ilk Kiralık Aşk dizisinde Selim karakteri ile görüyoruz. Şimdi Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde Hızır Ali karakteri ile fırtınalar estiriyor kendisi. Ve bu kadar yoğun set programının arasında birde rock tarzında grubu var adı 'shall we?' o gurpta kendisi bateri çalıyor. Hiç şaşırtıcı değil kendisi o alanda da başarılı. Bütün bunların üzerine birde yakışıklı ki....


E ozaman bu kadar çok övdüm, merak ediyorsanız Edho salı günleri atvde . Shall We grubunun şarkılarını dinlemek isterseniz spotify ve itunes da :))

10 Ekim 2016 Pazartesi

İBİŞİN RÜYASINA GİTTİM

Daha evvelden söylemiştim sizlere tiyatro sezonunun açıldığını ve Antalya devlet tiyatrosunun programını paylaşmıştım. Bu sezonun ilk oyunu İbişin Rüyası idi.....

Tiyatroya oldum olası gitmeyi çok severim ve her seferinde daha evvel hiç tiyatroya gitmemişim gibi heyecanlanırım.

7 Ekim 2016 Cuma

BU GÜN BOŞLUK

Ne uğursuz, ne kötü bir gün. Yazdıklarımı silip silip durdum. Ne yazsam, ne desem anlatamayacağım hislerimi. Üzerimde, gözlerimde bi ağırlık var. Bana iyi gelen şarkıyı açtım onu dinliyorum ve dua ediyorum, bakalım hayırlısı olsun. 



2 Ekim 2016 Pazar

BU YILIN KEŞFİ KALBEN. BENDE BÜYÜK ANISI VAR:)

Büyük ihtimalle Türkcell reklamında falan şarkısını duydunuz ya da İbrahim Tatlısesin hadi söyle şarkısını yorumlaması ile. Ama bilmeyenler için müthiş bir keşiftir kendileri. Renk renk kemik çerçeve gözlükleri, şarkı söylerken omuzlarını geriye atışı, kendi yazdığı, bestelediği müthiş şarkıları ve sempatikliği ile huzurlarınızda kalbennnn. Dıtdırıdıtt dıtdıtdıdıdı :D




Tam isim Kalben Sağdıç. Ne kadar orjinal ve güzel adı var değil mi ben ilk başta sahne adı falan sandım.:) Onu ilk olarak sofarda gördük. Hatta benim ilk dinlediğimde sadece şarkısıydı. Ama elinde gitarı ve o duruşu özgüveni ile okadar farklıydı ki. Üstüne birde saçları dinleyince albüm çıkartsın bu kız yetkililer prodüktörler nerde diye isyan ettim. Sonra zaten şubat ayında albüm çıktı ama ben son sınıf stresinden anca haberim oldu.



Gelelim benim anıma. Üniversite yıllarımda tam 3 sene aynı kişi ile aynı odada kaldık (kardeşim gibidir kendisi). Ben oda toplama ve temizlik konusunda ne kadar kendi halimde isem o da çok titiz ve disiplinlidir. Yine bir gün odayı süpürelim muhabbeti oldu arkadaş başladı söylenmeye 'bu ne yaa heryerde saçlar var yine. Kimin bu saçlar? Benim değil. Bak bak bak sarı bunlar senin saçların' diye. Hemen aklıma saçlar şarkısı geldi açıverdim. Kız şok oldu resmen 'oha benim laflarımı çalmışlar diye'. Saçları dinlediğim zaman hep yurt günlerim gelir aklıma bi hüzünlenirim. :)))



22 Eylül 2016 Perşembe

BİRİ TİYATRO MU DEDİ??!!! :)) - İBİŞİN RÜYASI

Tiyatro benim sevdiğim fakat yıllaar yılı gitmediğim bir sanatsal aktivite idi. Üniversite yılları baktım herkes tiyatroya gidiyor. İki gün öncesinden falan biletler tükeniyor. Malum Sivasta aktiviteler kısıtlı ve biletler sadece 4 tl. Okul yılları gide gele bende sinemadan daha çok sever oldum tiyatroyu.

Hemen oyunlar ne zaman başlıyor neler var baktım. Antalyada yaşayıp merak edenleriniz olursa İlk oyun İbişin Rüyası 5 Ekim Cumartesi başlıyor. Aylık program şu linkte mevcut http://www.antalyadt.gov.tr/tr/aylik-program . 
İbiş’in Rüyası, Tarık Buğra'nın 1970 tarihli romanı. Roman, 1930'lu yıllarda İstanbul'da geleneksel tiyatro anlayışı ile oyunculuk yapmayı inatla sürdüren bir orta oyuncunun çileli sanat hayatını ve fırtınalı aşkını anlatıyor. Kitabı okumadım Tarık Buğra'nın tarzını seven biri olarak bu oyunu çok seveceğimi umuyorum. 


Tabikide zorla sevmek olmaz ama en azından tiyatroya bi şans verin. Şehrinizde devlet tiyatrolarının web sitelerini takip edin, aylık programlara bakın. 


O zaman yaşasın sanaattt!!!:))))